15 Ağustos 2014 Cuma

Kıyıdayım..

Kıyıdayım. Kalbim yanıyor.

Ağlamıyorum; sadece sana yazdığım şiirler gözümden akıyor. Hiç birini ezberime almadım. Çünkü ben onları, seni unutmak için yazdım. Sen giderken ben seni ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha anladım ve söylemekten son anda caydım. Biliyordum; anlamayacaktın!

Az önce yalnızlığınla önümden geçen sendin. Dalgındın. Seni izledim. Kumlarda kalan ayak izlerini okşadım.

Ağlamıyorum. Dinlediğim şarkılar gözümden akıyor. Yüzüm yere düşüyor.

Eğilip yüzüme bakıyorum. Yokum! Yüzsüzlüğümden utanıyorum. Sen yokken yüzümde taşıdığım şey suret bile olamıyor.

Kapım her çalındığında koşarak açıyorum. “Kim o?” diyorum. “Hiç kimse” diyor sesin. Kapıdaki notta şöyle diyorsun. “Eski bir dost gibidir aşk, gider ama kalır.” Altında adın yazıyor. Yan yana gelmek, bir tek senin adını yazınca harflere yakışıyor.

Kıyıdayım. İçim yanıyor. İçimde sen yanıyorsun. Yanıyoruz. Çare aramıyorum. Ben Âşığım, çare düşünemem. Sönmeyi değil yanmayı kurtuluş sayarım.

Bir gerçeği daha anlıyorum aşkta… Seninle aynı denizde olsak da bindiğimiz gemiler başka!

Gidiyorsun… Tamam git. Ama gözlerin bende kalsın. Onlar bana senden daha iyi bakıyor. Biliyorum başkalarını sevecek kalbin. Karışamam. Çünkü artık benim değilsin. Senden son isteğim, istediğin gibi sev istediğini… Ama beni sevdiğin gibi sevme kimseyi. Asıl bu öldürür beni…

Ah o beni sana bağlayan aşkın yok mu? Yok! Anladım ki “bir” olunmadan “biz” olunmazmış. Sana sarılmak, kollarını yalnızlığa açmakmış. Bu aşkta özlemin tek çaresi kavuşmak değil, unutmakmış.

Böyle yazıyorum diye kızma. Ben aşkın üç harfini bir araya getiremeyen şairlerin aşkı nasıl yazdığını da bilirim. Ben onlardan değilim. Aşk bir miras değildir ve kimseden kimseye kalmaz. Hayat verilmemiş bir sözü tutmaktır. Kimi yazar kimi yaşar. Yani demem o ki; öyle bir söz yazarsın ki bütün bir hayatı anlatır, öyle bir hayat yaşarsın ki bütün sözler anlamsız kalır. Hoşça kal!


Kahraman Tazeoğlu “Kıyıdayım” (Bukre Kitabından.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder