“oturalım bi’ deniz kenarına.
sarılmaya gerek yok.
geç karşıma adam gibi,
neden sevmedin,
anlat.”

“Gözlerimden öptü,


Ellerimden öptü, ellerimden.


Avuç içlerimden öptü.


Unutabilir misin şimdi ?


Ben ölsem, unutamam.’‘ 

 “Bundan sonra..” dedi adam. “Bundan sonra ben sana şiir, sense bana  sağır.  ”  

"olur ya bilmek istersin belki; 
sen müzik listemdeki en eski şarkı gibisin. 
ezbere biliyorum seni 
senden sonra ne var ne yok hepsini ezbere biliyorum 
fakat sana sıra gelince 
dinlemeden geçiyorum 
ne silebiliyorum 
ne de dinleyebiliyorum 
insan açık yarasına bakıp onu hatırlamaya çalışır mı? 
onun gibi bir şey işte. "

benim limanım yoktu 


bir denize kıyım bile yoktu 


kendi içimde bir göle bakardım 


bir bankım biraz da sigaram vardı

 
iyi hatırlarım 
bir sabah uyandım 
nerden geldiği belirsiz duygularla bir gemi belirdi. 
o gün bana geldin 
ve benden gitmedin 
sen gitsen, 
ben kalırdım.


bankın bir yere gittiği yoktu 
gölün de öyle 
benimde öyle 


bir tek sen gidiyordun 

bekle dedi gitti
ben beklemedim, o da gelmedi…
ölüm gibi bir şey oldu
ama kimse ölmedi…

https://m.youtube.com/watch?v=SeBfqRSZYm8

"İnsanın özlemekten bu kadar canı yanar mı ? "

Öyle sandım , değilmiş ..

“Kadın gülümsedi acıyla,onu bir türlü sevemeyen adama.”

Bir dans sahnesi vardı ya 

   Keşke çekmeseydik 

 Şu an yanımda olmanı çok isterdim. Ama değilsin. Sen oradasın; Ve orası ne kadar şanslı olduğunu bilmiyor.

-Nazım Hikmet 

'Ben senin o ilerde sağa döndüğün sokağın adı olayım mesela . Her köşe başında hatırla beni . Gülünce kaybolan gözlerimi , ezan sesi ile eve giren çocuklara benzet. Saçlarımı o iri dalgaları ile , komşu teyzelere benzet .ama beni unutma sevgili 
Hiç bir köşe başı ayrılık yeri olmasın bizim için'

'Biz de unutmuş gibi yaparız;

Hiç kırılmamış gibi, hiç ağlamamış gibi'

'Sonra kalktın sen geldin, bende kalktım seni sevdim .

Seni sevdim

Bu zamanda kolay mı böyle bir şey? '

“başıma neler geldi 

sana diyemedim” 

Sen gelmeyişlerini biriktir.
Ben bekleyişlerimi...

" mutlu ettiğiniz kadar kahrettiğinizi, ağlattığınızı da söylemem gerekir bayım

Şimdilerde ise sizin için "içinde ölmüş, yok olmuş birisiyim" sadece.beni boşlukta bir yerde tam ortada çıplak ve çaresiz bıraktınız.

Üstüme kilitler kitlediniz , duvarlar yıktınız.

O enkazın altında kalakaldım.

Beni kurtarabilecek tek kişiydiniz.

Ama bunu yapmadınız."

"Annemin kızıyım ben. Öyle kolay yıkamazsın beni."

"ayaklarım yön bilmez
 ,,adımlarım zaten ürkek
!

salsam bulur mu
 pencere kıyısı ,yol gözleyen bir çiçek ?

bilir mi
 her gidişte bir güneşi öpen kırlangıç
 aramak için ,ilkin kaybetmiş olmak mı lüzum ?"

Umutlarım

“Yürüdüğümüz yollarda astım umutlarımı.”

"Seni affetmeyeceğim .

Beni evde ki kimse duymasın diye hıçkıra hıçkıra ama yine de sessizce ağlamak zorunda bıraktığın için "

 "O benim gözlerime niye öyle, neden öyle, hangi öyle, nasıl öyle bakmıştı ki, ben sağ elimle kalbimi yoklamıştım."

"Bir zahmet üstüne alınabilirsin , özledim"

“sonra her şey geçmedi. sonra her şey geçmez kolayca. 

herkes kalanıyla yaşar. kendinden geriye ne bıraktıysa.”

 Aynı dilde konuşamayacağımızı fark edince, aynı dilde susmayı seçtik. 

Çok seviyorum diyecekler arkadaşlar inanmayın sakın.

Öyle

“Hadi tut elimden..
Kafesteki kuş kadar yalnızım…”

"Zirvesine göz koyduğum dağlara bak, 

Koşup takıldığım çitlere bak ..."

“Keşke tanıdık parmak izleri olmasaydı sırtımızdaki bıçakların sapında.”

Bende biliyordum sevmediğini ama kendimi inandırmak istemiyordum çünkü çok güzel seviyormuş gibi yapıyordu.

Elimden gelenin fazlasını yaptım, elimden giden için...

Sanki.. Her şeysin ....

Ucu bana dokunan beddualar et. Mesela Allah'ından bulsun de, Allah'ımdan bulayım, seni..

“Yar” mısın yoksa “yara” mı bilemedim …”

bak eylül geldi, hüzün geldi hüzün.. sen de gelebilsen..

“bir eylül akşamı sev beni.
yıldızlar gökyüzüne yakışsın,
sen yanıma.”

Yanımda kısa süre kalan insanların vedaları çok uzun sürdü.

Beni yere düşüren, hayatın hayallerime çelme takması değildi. Sendin.

Beni yere düşüren, hayatın hayallerime çelme takması değildi. Sendin.

Hayattan kesin olarak öğrendiğim bir şey varsa o da ağlayan bir kadının duymak istediği en son şey, onun güçlü olduğudur.

Ben çocukluğumu bile sana bıraktım

İçinde Cıvıl cıvıl çocuk sevinçlerim

Kahkahalarım saklıydı..

Sense aldın tüm sevinçlerimi parça parça "hiç " ettin..

Acımadan, sorgulamadan,anlamadan hiç ama hiç anlamadan .. 

Üzerini iyi ört çocukluğumun

Göm en derinine..

Benim sensiz neşelerimi büyütmeye gücüm kalmadı .. 

S.akın