30 Nisan 2015 Perşembe

Sonra kış geçer,
Kırlangıç yuva yapar;
Ve bir erik ağacı baştan ayağa çiçek açar.

İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze  
Bundandır böyle dibe vuruşumuz ...
"Kanatlarım kırılalı çok oldu bayım 
Uçmayı benim aklıma koyma !"

25 Nisan 2015 Cumartesi

22 Nisan 2015 Çarşamba

"Oturur bir gece yarısı , bir adamın bir kadına yazdığı şiir olursun.
O şiir öyle güzel olmuştur içinde ruh bulursun.
Ahh o adamlar iyi ki aşık olmuşlar.
Ahh o kadınlar aşka ne çok yakışmışlar…"

Dökülmeseydi keşke kalbimin en derinine saklanmış masum kelimeler .!

20 Nisan 2015 Pazartesi

19 Nisan 2015 Pazar

“bende ki biraz can kırıklığı. cam kırığından daha kesik ve acıtıcı.”

18 Nisan 2015 Cumartesi


Ben mesela ucarim mesela
Yerlere göklere sigamiyorum
Ben mesela ucarim mesela
Yinede senden kacamiyorum

Ben beni bilmezdin o kadar
Darılma bana günahlarima
Bir yalan koydum ben aklıma
Vurdular zincirlere beni
Daldim kurtlar sofrasına
Bir yalan koydum ben aklıma

Oooo fırtınalar esiyor
Arsiz gönül iflah olmuyor

Ayık oldum yine sana
Bu kadar yolun üstünde
Yalnızlık içiyorum
Bu sabahsız gecelerde
Senden vazgeceli sevgilim
Sevdasiz kara kollarında
Bir yalan koydum ben aklima

Oooo fırtınalar esiyor
Arsiz gönül iflah olmuyor
Oooo fırtınalar esiyor
Arsiz gönül iflah olmuyor

Biliyormusun hala aklımda o sözler
Yalanımda benle bu sarkıları söyler
Ben mesela ucarım mesela
Yerlere göklere sığamıyorum
Ben mesela ucarım mesela
Yinede senden kacamıyorum

Oooo oooo

16 Nisan 2015 Perşembe


"Düşe kalka öğreniyorum sensizliği, önce anılarından arınacağım, sonra nefesime sinen hayaletinden... Nasılsa temizleniyorum yavaş yavaş, yokluğunda geceme sinen kâbuslardan... Çok bir beklentim de yok zaten, tebessüm edebilsem yeter sanki... Hem çok güzel mazeretlerim var benim, hayal kırıklıklarımın üstüne serdiğim... Her şeyi geride bırakma çabam bu kendimi kandırışım... Sanırım beceremiyorum ben bu işi, yok mu elini uzatıp bu dipsiz kuyudan beni çekip çıkaracak birisi...

İçimde bastırdığım koskoca bir çığlık yardım istiyor: "Beynime kürtaj talep ediyorum, alın şu piçi aklımdan!"

Pardon bayım, siz bu aşktan gittiniz diye iflas tabelası mı asacaktık yüreğimize?
Aslında yoktun, olduğunu düşünmek hoşuma gidiyordu sadece...
An geliyor insanlar kıbleyi şaşırıyor, ben yanlış kişiye âşık olmuşum çok mu!
Büyük düşün! Kaç kadın şiir edebilir ki seni?"

Canım hiç bir şey yapmak istemiyor..Zıt haller birbiriyle çatışıyor..her iki halin de arasında kalıyorum, piç gibi..olup biten birşey var gibi, ama anlayamıyorum, herşey çok hiç gibi..
Seni sevmemin nasıl bir şey olduğunu anladığın gün, 
ben çoktan geçmiş bir zaman eki olacağım.
Her yeni güzel değildir ve her seferinde gelen gideni aratır . Hayat işte …

14 Nisan 2015 Salı

senin için kestim saçlarımı.
yıllardır uzattığım.
senin için durdum ilk, dinlendim.
yıllardır yorduğum.
açtım senin için, açıldım.
yıllardır kapadığım, kapandığım.
senin için bekledim,
senin için bekledim,
senin için güldüm bir tek, sustum…
En çok benim ol diye sevdim seni ben 
En çok beni sev diye sevdim seni ben !
"...Kanatları varmış kalbin, 
Sevince uçar , sevilmeyince göçermiş .."

12 Nisan 2015 Pazar

"Gömleğin tüm düğmelerini yanlış düğmelemek gibidir bazı insanları sevmek 
En başından beri yanlış yaptığını , sonuna gelmeden anlayamıyorsun ..."

8 Nisan 2015 Çarşamba

"Gündüze dek kalasın diye
Sevdim seni geceden .."
Ama ben en çok seni özlediğimde beni sensiz bıraktın 

Sevil akın

En içten duamdır bu..
Birlikte yürüyelim olurmu..
 
Varsın gemilerimizi taşımasın sular,

Varsın yarı yolda uyuyakalsın bize gönderilen bahar..
Ama biz hep birlikte yürüyelim ADAM…
“Sonra gittin.
Çocuk oldum bir daha, ağladım,
Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı,
Kitaplar, aşk, her şey.
Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım.”


Didem Madak

Uyan


"Hadi uyan
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu 

Bu türküyü dinlemeyecek misin 
 Hadi uyan 
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın 
İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine 
Yoksul olsan da uyan 
Garip olsan da uyan 
Madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin, iyiliği yaşatmak için
Madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için 
Hadi uyan 
Denizi dinle yaşamak desin 
Toprağı dinle barışmak desin 
Göğü dinle sevişmek desin 
Bir plak konmuş gramofona 
İşte aşk, işte özlem, işte savaşmak gücü 
Uyan diyor, uyansana 
 Hadi uyan 
Sevdiğim uyan
N'olur uyan "

6 Nisan 2015 Pazartesi

Seninle güzel

“Herşey seninle güzel 
yolda yürümek bile

Olmayacak düşlerin 
peşinde koşmak bile

Herşey seninle güzel ,bu toprak bu taş bile

İçimde ki bu korku gözümdeki yaş bile
Beklenmedik bir anda

Ayrılık gelip çatsa

Seninle paylaştığım

Tek bir gün yeter bana

Herşey seninle güzel


Duyduğum bu ses bile

Yalnız içtiğim su değil

Aldığım nefes bile

Herşey seninle güzel

Bu yağmur bu kar bile

Yüzümde ki gözyaşının izleri 
Onlar bile”

5 Nisan 2015 Pazar

“Sende henüz karşılığını alamadığım bir mektubum var. 
Sende yüreğim var, 
Canım var, 
Aklım fikrim var, 
Sende her şeyim var.”
Nazım Hikmet
"Solumdan çıkarıp attım seni
Buna üzül !
Bir yok koy varlığının içine 
Sol yanda anlamsız duran sıfır gibi 
Buna yan şimdi 
Bana değil .."
Herkes bir gün sevdiğini kaybeder..

2 Nisan 2015 Perşembe

Adam

Sevipte söyleyemediğim şarkılar var
Bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler

Keşke,keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları

Düşlerim var...

Uyandığımda yalnızca başını hatırladığım,

Ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim

Bir adam var düşümde,
tam dokunacakken uyandırıldığım

Bir adam,
sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim

Düşümde bir adam var,
benim mi bilemediğim

Bir adam var diyorum,düşünüp düşümden ayrı kaldığım...

Durup da söyleyemediğin adımsa 
Gizli kapaklı  
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı, yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?

Yağmur bulutu unutursa 
Dalında çiçeği kurutursa 
Yar benden utanırsa  
Düşündüm düşümden ayrı kaldım

Şiir



Öyle


“Bir insan sevdiği adama nasıl darılır? Darılamaz, muhtemelen kırılmıştır.”
“Kendisini paramparça yapan adamın yanında, kahkahalar atacak şekilde çok güçlü bir kadındı o.”

Kim ?

"Şimdi kırk fincan kahve yetmez.
Ne alır bu yorgunluğu? Beni ne paklar?
Geç açmayan kırmızı sardunya, ıhlamur gölgesi. Hanımeli kokusu. Mühür, göğün kara demiri. Ne lâzım şimdi bana…? Ne akıtır bu zehiri..?
Bir güle uyanmayalı ne çok zaman geçmiş. Kim hatırlatır, bir güle su vermeyi..?
Hangi tabiat beni aslıma döndürebilir? Hangi ağaç kendime getirir? Kim öğretir yeniden o bilgiyi? Yağmurun gökten döküldüğünü, ağacın topraktan büyüdüğünü, bir sürgüne kim hatırlatabilir..? Gözüme her şey nasıl kadim görünebilir?
Bir çocuk dilinin kesmeyen kelimeleriyle bir halleşen, bir halden anlayan kim bulunur…?
Kim oyar su mermeri içine çocukluğumun resmini..? Kim hatırlatır, bir zamanlar her şey gibi benim kalbim de dosdoğruydu. Kusursuzdu. Masumdu.
Şimdi kim kusursuz bir güzellik için yüzümdeki bütün makyajları silmeyi öğretir? Hangi rüzgâr atar mavi bir kolyenin düğümünü? Hangi yağmur çözer bu kör düğümü?
Annemin eliydi, derim ben. Saçımdaki tek örgüyü kim yeniden örebilir, her akşam çözebilir…? Kim takar çocuk koluma yasemen bileziği..?
Aklıma güvensem kalbim, kalbime güvensem aklım almaz benim.
´´Hangi yol götürür..? Hangi yol, yarı yolda bırakmaz..?´´
Kim çetrefil cümlelere yeniden döndürebilir bu dili…?
Hangi yaramdan sarsarak kendime getirir beni…?
Bir sandıkta unutulmuş kirazlı hasır şapka. Bahçemde defne fidanı. Hangi dalganın yelelerinden su serpilir üstüme? Hangi ağaç korur, kim siyanet eyler beni? Hangi kara-yemiş dalı üzerime salar gölgesini…?
Denizi ilk kez görür gibi. Ayağımı ilk kez toprağa basarmışım gibi. Hangi tacir karar bu merhemi..?
Kim toplar, kim çıkarır, kim sağlar beni…?

1 Nisan 2015 Çarşamba

En çok


“Ne zaman ki birine güvendik; kolumuz, kanadımız, gönlümüz kırıldı..”
Sometimes you have to break promises not because you want to but because you have to.
“Bir bekleyenin olmalı.


Sen kendinden vazgeçsen de;


Senden vazgeçmeyen.”
“sevmiyorum” dese yemin ederim bir şekilde ayakta durabilirdim.

 ama “istemiyorum” dedi, nasıl dayanabilirim?”