“Eylül’dü.
Dalından kopan yaprakların,
Sararan yanlarına yazdım adını.
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.”
Cemal Süreya
Öğreneceksin.
Başına gelenleri bomboş bir duvara anlatmayı, cevap alamamayı, devam edemezken bile orada durabilmeyi öğreneceksin.
Ama bunları bana anlatamayacaksın ..
bende seni hiç anlamayacağım zaten ..
Ne saçma zaten seni anlayabileceğimi düşünmem ..
seni sen bile anlamaz ,sana sen bile inanmazken ..
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu.
İhtilal oldu.
Barış gelmedi.
Savaş bitmedi.
Seni özledim.
Iltica edecek tek yer bulamadım.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım.
Sana kavuştum.
Seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
E.Rose Manaz
“…
Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
Olanlar oldu tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Kapının arkasında yokum demiştim
Ve divanın altında da.
Bulamazsınız ki artık beni,
Hayatın ortasında.
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Beni kimse bulamazdı
Tanrı’nın arkasına saklansam.
O Kocamandı, en kocamandı o.
Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.
Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah…dedim sonra,
Ah !
Didem Madak 🌸
Saçlarım düşler görüyor,
Rengarenk uçan balonlar havalanıyor her telinden.
Saçlarımda kiraz bahçeleri, salıncak kuruyor dallarına çocuklar.
Hep ben düşüyorum, hep ben.
Didem Madak 🌸