7 Haziran 2014 Cumartesi

Seni özlüyorum



Ne zaman seni özlesem
Mutfağa koşup bir zeytin atıyorum ağzıma,
Üzerine de bir bardak soğuk su..
Suyun çenemden akısına bakıyorum
Sonra senin bana bakışına..
Senin bana bakışına
Ve benim sana akışıma..
Hiç bir şey,
Hiç bir işe yaramıyor o saat işte..
Ne zaman seni özlesem ;
Seni özlüyorum..

Elim,
Çaydanlığa uzanıyor
Çay mı demlesem?
-Çay?-
Hâlâ bergamot yok bizim evde..
Annemin alış veriş listesinde,
bergamot hâlâ yok..
Bilmiyor ki annem, bergamotu sevdiğimi..
Annem, seni sevdiğimi bilmiyor ki.
Ben ne zaman seni özlesem,
Çaydanlıktan hırsla çekiyorum elimi..
Bu bile, bir işe yaramıyor biliyor musun
Ne zaman seni özlesem;
Seni özlüyorum

Şiire kaçıyorum,yalın ayak..
Kalemin izinde sen..
Yüzünün gölgesi düşmüş kağıda..
Laf dönüp dolaşıp sana geliyor yine..
Dil yalnız sana dönüyor o zaman..
Kapının aralığından süzülüp
saçlarıma yapışıyor sesin..
Sesinin ucunda bir şiir
-Yazmayı en çok sevdiğim-
Kelimeler bile, çekip alamıyor bu fikr-i sabiti..
Ne zaman seni özlesem;
Seni özlüyorum

Çocukluktan kalan bir mendilde
alıyorum soluğu..
Sen fısıldıyorsun gazoz kapaklarının içinden..
Çocuk yanını mendilin içine doldurup,
duyan kulağımın dibinde salıyordum..
Bir anlık çocukluk
Bir anlık huzur
Ve birden,
çalınmadan açılan bir kapının arkasında
sıkışıp kalıyor tebessüm..
Gazoz kapaklarım düşüyor yere..
Dizleri kanıyor düşlerimin
Ne zaman seni özlesem ;
Seni özlüyorum

Derin bir nefes alıyorum..
Yüzüm, göğsüne değiyor o an..
Yüzüm yüzüne
Alnım alnına
Sesim sesine
Ellerin, ellerime değiyor
Aklımın içinde bir el
sabır çekiyor on binlerce..
Tespihim,
İlk kez aciz ..

Sana bürünüp,üzerime yürüyor ;
Bu ev,
Bu eşyalar
Bu benim sesim
Sessizliğim
Sen olup üzerime yürüyor
ne varsa..

Ne zaman seni özlesem..
Sadece..
Seni özlüyorum işte..

P. Pinhan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder