'...Çiçeklerden papatyayı, insanlardan seni sevdim....'
29 Eylül 2016 Perşembe
24 Eylül 2016 Cumartesi
23 Eylül 2016 Cuma
Eşit değiliz
yeri geldi ben buğulu gözlerimden telefonun ekranını zar zor gördüm, arkadaşlarıma iyiyim dedim. gülümsedim. eşit değiliz,
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.’.. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben’im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış
hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimselerizin vermez yollarıma kuş konmasına?
“Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna” bir çocuk demiş.
22 Eylül 2016 Perşembe
Her insan mutlu olamaz..
Çünkü gereğinden fazla özler dünü,
Hak ettiğinden fazla düşünür yarını.
Ve hiç haketmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü.
Her insan mutlu olamaz..
Çünkü gereğinden fazla özler hayatından çıkanları,
Hak ettiğinden daha büyük umutlarla bekler hayatına girenleri.
Ve asla göremez yanıbaşındakileri.
Tolstoy
21 Eylül 2016 Çarşamba
18 Eylül 2016 Pazar
17 Eylül 2016 Cumartesi
14 Eylül 2016 Çarşamba
13 Eylül 2016 Salı
Bu kaçıncı sonbahar,,,
Nereden bileceksin nasıl öldüğümü Yapraklarımı nereye döktüğümü
Nereden bileceksin nasıl yazdığımı
Bu şarkıyı sen uyurken
Yanmış bir ağacın yorgunu aşkım
Ne söylesin sana kurumuş dallarım
Kalbin silmiyorsa elin ne yapsın
Dört kitapta bu yazarken
Deseler ki hayat kısa
Yalnız bir nefes ömrün
Ben yine harcarım onu döndüğüm gün Deseler ki atar yürek
Çıkarıp atamazsın
Ne derlerse haklısın
Bu kaçıncı sonbahar
aynı yazın ardından
Kaçıncı vazgeçiş bir sevda masalından Bu kaçıncı sonbahar aynı yazın ardından Kaçıncı savruluş yalnızlık rüzgarıyla Deseler ki hayat kısa
Yalnız bir nefes ömrün
Ben yine harcarım onu döndüğüm gün Deseler ki atar yürek Çıkarıp atamazsın
“Kaçıncı savruluş yalnızlık rüzgarıyla...,,
12 Eylül 2016 Pazartesi
11 Eylül 2016 Pazar
Yaşamak gibi sahte
Öyle çok şey var ki
Yaralayan insanı
Bir yürek çarpıntısı
Onu her gördüğünde
Öyle çok şey var ki bak
Sana dair
Yanlış aşklar yaşadık
Yanlış köprülerde...
Yanlış gemiler yakıp
Aldırmadan..
İki damla su çaldık
Zamanın pençesinden
Aldırmadan, aldırmadan...
Mucize gerek bize
Gidecek bir başka düş...
Bir düş ki korkmamış
Zamanın karşısında..
Ve bir çağ gerek bize
Ve bir çağ bundan özgür..
Öyle çok şey var ki bak
Sana dair...
Sonra kuşlar gitti!!!
Anladım dünya yorgun..
Sen yorgun, tortusu kalmış
Eski bir korkunun..
GörmediN, duymadıN!
DemediN bunlar kötü..
Biz var mıydık?
Aşk var mıydı?
Bu ne senden ilk kaçışım
Ne de ilk düşüşün yüreğime
Ne bu seRden son geçişim
Ne de son küsüşüm kaderime..